Çarşamba, Kasım 26, 2008

Yürüyüş Olur

Telefonda:
-Ortak bin 129T ye Bulgurlu'da in sonra ara beni.
-Tamam ortak
Otobüste:
-Pardon Bulgurlu'ya kaç durak var acab?
-2-3 durak var ben de orda inecem zaten.
-İçten gelen bir rahatlama efekti:)
Otobüs Bulgurlu Durağında durup hareket ettikten sonra:
-Aaa siz Bulgurlu'da inecektiniz demi. Ben şimdiki durakta inecem. Gaziler durağı. Neyse yürüyüş yapmış olursunuz
-İçten çekilen bir fesüphanallah
Gaziler'de inince telefonda:
-Ortak ben indim ama yanlışlıkla Gaziler durağında inmişim Bulgurlu yerine.
-Ortak ben mahalle olarak kastetmiştim Bulgurlu'yu tekrar ararsın nasıl olsa diye. Yanlışlıkla doğru durakta inmişsin!
-İç ses "N'oluyor lan!"

Pazar, Kasım 16, 2008

Otobüste Koltuğu Yatıran Kadına Açık Mektup

Iraz yazmış, ben de bu açık mektubu dolmuşta otobüste iki kişilik yer kaplayan ve yer olmamasına rağmen ısrarla yayılan yolculara ithaf ediyorum:)

Sevgili Otobüste-koltuğu-üstüme-yatıran-kadın,

Her gün serviste gidip gelirken uyumak isteğini anlıyorum. İnan ben de uyumayı çok istiyorum. Uyku vücudumuzun en temel ihtiyacı, bunu ben de biliyorum, eminim sen de biliyorsun.

Ama sevgili kadın, o koltuğu dizlerime sokmak zorunda mısın ha? Her gün kucağımda kafan, beraber gidiyoruz yolda bir saat. Dizlerimde morluklar oldu. İlk başlarda kibar kibar pısıp oturuyordum, artık seni dizlerimle tepüklemeye başladım, yine de halimden anlamadın. Oralı olmadın, oh olmadın.

Dün yine tepükledim seni. Anlamadın, anlayamazdın. Dizlerin mosmor, bi saat yolculuk etmenin ne demek olduğunu anlayamazdım.

Kucağımda senin o yağlı kafan, burnumda üstünden gelen sigara kokusu, dizlerimde vücudunun ağırlığı, huşu içinde vardık eve.

Eğer bugün de o koltuğunu dizlerimin üzerine yatırırsan, isyan edip bağırıcam. Tüm servisi dağıtcam.

Ya da senle hayatımı birleştiricem. Bilemiyorum, dengesiz oldum nezmandır.

Çarşamba, Kasım 05, 2008

Taksici Naapsın

Yer: Altunizade değil Taksim.

Üç genç, Taksim meydanına doğru ilerlemektedir. Gruptan bir tanesi aceleleri olduğunu düşündüğü için, diğerlerinden önde gitmektedir. Acele ile meydana ulaşıp, bir taksiyi gözlerine kestirirler. Önde giden genç, eliyle taksiye işaret eder. Taksi, motoru çalıştırıp, onlara doğru ilerler.
Öndeki genç, ön kapıyı açıp taksiye bindiği sırada taksinin hareket ettiğini fark eder.
- Hoop der taksiciye ve arkadaki iki kişinin de arkadaşı olduğunu söyler.
Taksinin dışında kalan gençler de taksiye biner ve şoföre dönüp:
- Bizi almadan gidiyordunuz. der.
Taksici:
- Arkadaş binip kapıyı kapatınca... der.

Gençler gülüşüp geçer. Gençlerden bir tanesi:
- Zaten sen hep acele ettirdiğin için böyle oluyor. diye öteki genci suçlar.

Bilin bakalım bunlar kimdir?

Cumartesi, Kasım 01, 2008

Mr Brown

dün bi adam bindi otobüse
yüz bildiğiniz kahverengi
ne esmer ne zenci, hintliler gibi
adamda kahverengi takım elbise
kahverengi kravat
kahverengi ayakkabı
kahve lekesi renginde gömlek
içimden dedim ahanda mr brown
ama adama soramadım abi yıllar yılı dilden dile dolaşan mr brown senmisin diye,kızılayda indim o devam etti:)