Bugün Sabah gazetesinin
Cumartesi ekinde
Toplu Taşıma Araçlarında Hayatta Kalma Rehberi yazısı var. Paylaşmak güzeldir diyerek gözler önüne seriyorum.
İLK DURAKTAN BİNEN KAZANIR
Toplu taşıma araçlarına ilk duraktan binmekte her zaman fayda var. Eğer aceleniz yoksa, ilk durağa giderek araca buradan binmek hayatınızı kurtarabilir. Çünkü toplu taşıma araçlarının şanslıları, oturacak yer bulabilenlerdir.
EZİLME VE BOĞULMAYA KARŞI...
Yaz sıcaklarında toplu taşıma araçlarında hayatta kalabilmeniz için gereken şeylerden biri de 'yaşam üçgeni'. Yaşam üçgeni terimine, deprem haberlerinden alışığız. Göçük altında kalma ihtimaline karşı, yaşadığımız yerlerde, sığınabileceğimiz bir 'yaşam üçgeni' yaratmamız salık verilirdi. Ağzına kadar dolu bir toplu taşıma aracında sıkışıp kalmak da deprem kadar tehlikelidir. Bu nedenle, toplu taşıma araçlarında koltukların arkası ve kapı boşlukları, size bir yaşam alanı sağlayabilir, hatta ezilme ve boğulma tehlikesinden kurtarabilir.
HER YERE DE OTURULMAZ
Bazı araçlarda, boş bulsanız da oturmamanız gereken yerler vardır. Mesela orta kapının hemen arkasında, kapıdan cam bir panelle ayrılan koltuklar tehlikelidir. Çünkü otobüsteki hava akımı, cam panele takılarak size ulaşmayacak, boğulma tehlikesi yaşatacaktır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da güneşin nereden geleceğini hesaplamak. Yanlış bir hesaplama yaparak, güneşli tarafa oturmanız, kendinizi fırında hissetmenize neden olur. Ayrıca motoru arkada olan yeni nesil otobüslerin arka koltuklarından da kaçınmalısınız. Motor yanında oturmak, hararete neden olarak, su kaynatmanıza sebep olabilir!
YAŞAM KAYNAĞI: SU
Toplu taşıma araçlarında, yaz sıcaklarından korunmak için yanınızda su taşımanızı tavsiye ederiz. Üstelik suya sadece içmek için ihtiyacınız olmayacak. Sıcaklardan bunalmaya başladığınızda, suyu başınızdan aşağıya, ufak ufak dökerek serinleyebilirsiniz. Hayatınızı garanti altına almak için yanınızda bir de kitap bulundurun. Edebi açıdan olmasa da serinlemek için toplu taşıma araçlarında kitapların, yellemedeki faydası yadsınamaz.
CAM KENARI HAYAT KURTARIR
Yeni nesil otobüslerde ve metrobüslerde klima imkânı da var. Fakat bu her zaman rahat bir yolculuk yapabileceğiniz anlamına gelmiyor. Ama olsun. Klimanın etkisini katlamanın da yolları var. Klimanın sağladığı soğuk hava, cam kenarlarından üflendiği için, camlara yakın durmanızı öneririz. Camdan size ulaşacak hava, ineceğiniz durağa kadar hayatta kalmanızı sağlayacaktır.
TARTIŞMAYIN, VÜCUT ISINIZ ARTAR
Eğer bindiğiniz araç, klima teknolojisinden yoksunsa yapmanız gereken açık bir pencere bulmak. Kafanızı dışarı çıkararak serinleyebilirsiniz. Fakat tıkanan trafikte açık pencereler de etkisiz kalıyor. Bu arada açık pencereler, bazı oturan yolcuların tepkisini çekebiliyor. Hiddetlenmemek gerekir. Çünkü, bir tartışmaya girmek vücut ısınızı yükselterek sizi daha da terletecektir.
KALABALIĞI YARIN
Dişinizi sıkıp, ineceğiniz durağa kadar dayandınız, ama toplu taşıma mücadeleniz henüz bitmedi! Tıklım tıkış toplu taşıma araçlarında, inmek için kalabalığı yarmanız gerekecektir. Kalabalığın arasından geçebilmek için yanınızdaki herhangi bir eşyanızı kullanın ve geçeceğiniz yerlerde boşluk yaratmaya çalışın.
OKSİJEN BİRİKTİRMEYE BAKIN
Toplu taşıma mücadelesinin en zorlu evrelerinden biri de aktarma yaptığınız zamanlardır. Sıcak havada, güneş tam tepedeyken, özellikle metrobüs kullanıyorsanız aktarma yapabilmek için üst geçitleri aşmanız gerekecek. En iyisi yavaş adımlarla yürüyerek, bir sonraki yolculuk için oksijen biriktirmek. Çünkü yeni bir yolculuk sizi bekliyor.
Ekleme yapmak isteyen var mı? :)