Pazartesi, Aralık 15, 2008

Dolmuştan nasıl düşülür? (Fantastik bir tarif)

Herkesin harcı değildir efendim dolmuştan düşmek. Özel bir yetenek, uzun yıllar süren bir çalışma ve sanırım biraz da genetik özellik gerektirir.

Peki nasıl oluyor da dolmuştan inmek yerine düşülüyor? Hemen anlatayım. Fakat belirtmek isterim ki uygulamadan kaynaklanacak herhangi bir fiziksel veya manevi zarardan dolayı sorumluluk kabul etmiyorum, etmem.

Gerekli malzemeler:

- 1 adet sarı dolmuş (hangi hatta çalıştığı önemli değil, ama ses getirsin istiyorsanız Taksim - Teşvikiye ya da Taksim - Kadıköy falan olabilir)
- 1 adet kurban (yani ben veya siz)
- 1 adet tanıdık (tercihen dolmuşun arka koltuğunda oturuyor olacak)
- 1 adet fidan
- 1 adet kaldırım

Yapılışı:

Öncelikle sakin bir dolmuş yolculuğu geçirmeniz gerekiyor. Yorgun argın işten çıktığınız veya kafanızın bin tane düşünce ile dolu olduğu bir zaman dilimi seçerseniz daha verimli olur. Dolmuştan ineceğiniz yer kaldırıma mümkün olduğu kadar yakın ve belediye tarafından ekilmiş ve birkaç yıl sonra genç ağaç olacak bir fidanın önü olmalı. Ha bir de mümkünse şoför yanına oturmanız gerekiyor.

Kapı açılır ve ayaklarınızı dışarı atarsınız. Hemen akabinde dolmuşun arkasına doğru hızlıca bir bakış atıp ve arka koltuktaki tanıdığı görürsünüz. Kafanız arkaya dönük iken "Aa naber?" deme gafletinde bulunursunuz. Bu arada hissiyatınızın da kuvvetli olması gerekiyor ki dolmuşun hareket edeceğini anlayıp kafanızı hızla öne çevirebilesiniz.

Tam bu sırada ayaklarınızdan biri kaldırıma doğru bir adım ilerlemiş olmalı. Tam önünüze denk gelen yerde de bomboş kaldırım yerine hayatının baharını yaşamakta olan genç bir fidan bulunmalı.

Denge yitimi sonucu fidanı kucakladığınız gibi pehlivan edasıyla yere yatıracaksınız. Diğer ayağınız da bir yerlere takılacak ve kaldırımı sevgiyle öpeceksiniz. Ve tüm bunları yaklaşık 10 saniyelik bir zaman diliminde gerçekleştireceksiniz.

Yaratacağı utanç, alaycı bakışlar ve gülüşmelerden dolayı, olayın hemen değil, soğuması beklenip 10 gün kadar sonra servis edilmesi ve bu süre boyunca da civarda dolaşılmaması tavsiye edilir.

Afiyet olsun.

2 yorum:

Ned Dorsey dedi ki...

otobuste bloguna yazilmis en iyi anlatima sahip hikayelerden biri bence bu. tebrix

Ruhsuz dedi ki...

geçmiş olsun :D