Cuma, Aralık 12, 2008

Bu bir tesadüf olamaz!

Yıl 2002, aylardan Aralık. Böyle kasvetli bir kış sabahının saat 7'sinde Cerrahpaşa'dan Avcılar İ.Ü. Kampüsü'ne gitmek için debelenmekteyim. Sabahın körü olduğu için haliyle herkes işe güce gitme telaşında, otobüsler tıklım tıkış geliyor.

Bir, üç, beş derken nihayet diğerlerine göre daha az dolu bir otobüs geldi. Ben de bekleye bekleye sinirden şişmişim, bir yandan da derse geç kalıcam diye endişe içindeyim, yüzüm patlıcan gibi morarmış.

Attım kendimi otobüse, insanları yara yara arkaya doğru ilerleyip gözüme kestirdiğim bir boşluğa ulaşmaya çalışıyorum. Boşluk dediğim de böyle iki avuç bir yer. Neyse sıkış tıkış yerleştim boşluğa. Eh bir yerlere tutunmak lazım haliyle. Hemen başımın üstünden şu metal boru kılıklı, hani insanın elinde pis metal kokusu bırakan barlardan biri geçiyor. Tutundum ve otobüs hareket etti.

Şoför de biraz tuhaf, bir hızlı gidiyor deli gibi, hemen ardından yavaşlıyor kaplumbağa gibi devam ediyor yola. İşte o hızlı gidiş seanslarından birinde o tutunduğum pis metal bar komple elimde kaldı efendim.

Evet, böyle bayağı iki ucunun tutturulmuş olduğu yerlerden çıkarak "çötenk" sesi eşliğinde yere iniverdi. Bir ucunu hala tutuyorum ama. Otobüste bir an derin bir sessizlik oldu, bütün kafalar bana çevrildi. Ben hala öyle aval aval bakıyor, durumu kavramaya çalışıyorum. Gülüşmeler, kızarıp bozarmalar arasında yere bıraktım barı, ayağımla da ittirdim hafifçe ve çaktırmadan adım adım en arkaya doğru ilerledim.

Kampüsün önünde kendimi dışarı attım. Koskoca metal barın kafama inmemiş olmasına mı sevineyim, yoksa iki üç saniyeliğine de olsa süper kahraman gücüne nasıl sahip olabildiğimi mi düşüneyim bilemedim.

İş, ellerimi yıkamak üzere Mühendislik Fakültesi'nin WC'lerinden birine girip lavaboya yönelmem ve akabinde suyu açmak için bataryanın aparatını yukarı kaldırmamla birlikte bataryanın komple bağlantı borusu ile birlikte elimde kalması ile daha da vahim bir boyuta taşındı.

Koşarak uzaklaştım.

3 yorum:

h k dedi ki...

enerji geliyorum demeezz metrooooo gibi olmuş:)

Ned Dorsey dedi ki...

... bir gece öncesine geri dönüş, Hande'nin odasında bulunan bir koli Nutella :) mı acaba?

Lilly Atwerk dedi ki...

Haha yok yaw. Çikolatadan oldum olası nefret etmişimdir. Nutella olmasına imkan yok, keçiboynuzu belki.