ikea'ya gidip kütüphane ve dolap bakmamız lazım.. aksi gibi yağmur da başladı.. nasıl taksi buluruz derken, bir tanesi çıkıyor karşımıza, nasıl bir çaba anlatamam, korna çalarak, durup geri gelerek ısrarla almak istiyor bizi arabaya. Normalde binmem, bu ısrarcılıktan hoşlanmam ama yağmur yağıyor ve bana yeni kütüphane alacağız, o sebeple çocuklar gibi şenim.. atladık taksiye hemen, "ikea" dedik..
ne zaman ki E-5'e çıktık, trafiğe iyiden iyiye karıştık; yüzündeki o şaşkın ifadeyle arkasına döndü ve "abla ben karşının şoförüyüm" dedi.. macera böyle başladı..
"ümraniye ikea" dedim ben tekrar ama fayda etmedi. Önce Dudullu tarafına saptı, sonra adres sormak için korna çalarak bir taksiyi yaklaşık 200m. takip etti; öndeki taksi korkuyla kaçtı haliyle. Bizimki, "yaa buralar ne garip yaa, insanlar ne garip yaa, bi' soru sorcaz yaaaa" diyerek bu sefer bir benzinciye girdi, camı indirdi ve sordu: "abi kia nerde?" ve akabinde yanıtını aldı "kia??"
Biz arka koltukta kuklalar gibi "ikeaa ikeaa" diye haykırırken, gören kaçırıldığımızı sanabilirdi, artık iyiden iyiye sinirimiz bozulmaya başlamıştı ve gülmekle acı çekmek arası saçma bir yüz ifadesiyle kendi aramızda yapmaya çalıştığımız konuşmalar da "efendim?" "abla bana mı dedin?" "hı??" ifadeleriyle kesiliyor; rahatlamamız imkansız hale geliyordu.
Bir yerden sonra biz de artık nerede olduğumuzu kaybedip serseme döndük, baktık dolap beygiri gibi aynı yerde dönüp duruyoruz, adres sorduğumuz her insan dozu aşarak saçmalıyor ve biz gitmek istediğimiz yere varamıyoruz; en kötüsü ben artık en başta kendime sinirlenmeye başlıyorum zira etrafa bakıyorum ikea falan yok, kaç defa geldim yahu nasıl bulamam.
Bir an, kısa bir an, sarı lacivert bir yazı gördüm "E" ve "A"nın tepesini gördüm -ki sarı lacivert gördüğüme pek sevinmem normalde- "sağa" diye haykırdım resmen "sağaa".. İnşaat başlamış önünde ondan arkada kalmış, görünmüyormuş. Direksiyondaki şaşkın sağa döndü diğer arabaların arkasından meydana doğru ilerlerken önce" abla ne tarafa gidicez yaa, ne saçma bi yer yaaa, nasıl bi yer yaaa" dedi.. sonra kocaman "IKEA" yazısını görüp ekledi "haaa iikeeaa, kia diil.. ne saçma bi isim yaa, ne satılıyo burda abla yaa??..
25.9 ytl yazmıştı, "abla çok dolaştık 25 ver yeter" dedi bir de.. bu aralar bi' sakinim neyse ki; gülüyorum sadece, pis soyguncu..
zynp
Pazartesi, Aralık 01, 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
Ben olsam vermezdim vallahi :)
:)) radyo falan kapalıydı sanırım. fondan da verseydin müziği.
Güzel anlatım. Tebrix.
:)) Beni arayıp telefonu taksiciye verseydin ya :P
:))
Tüm taksilere GPS diyorum.
Bıraksınlar artık "yolların kralıyım" ayaklarını.
Taksilere GPS taksilere GPS
ahh yaa ahhh o kadar komikti ki, anlatmam lazım; hiç birşey için değilse bile sırf bu sebeple buluşmamız lazım :D
Kesin seni gezirmek için bilmiyorum ayağı çekmiştir. Plakasını alsaydın bari bizde bilelim (i)kia a ya giderken binmeyelim :)
ay keşke baksaydım ama kendimizi nasıl dışarı attık beton zemini öptük, tarifi imkansız hisler ve dakikalardı.
4. Levent'in taksisiymiş, yüzündeki o alık ifadeyi görseydiniz maalesef samimi olduğunu anlardınız :( üzücü aslında.. heheheheheh
Muhahahaha :)) Görüşelim annem anlat uzun uzun.. Ben de ordan aslında şurdan çıkabilirdiniz diye yolu tarif edeyim de bir daha kaybolma :))
Kütüphane sevgisi gerilimi azaltmış bence, yoksa çok sinir bozucu bir şey yaşamışsın Zeynepcim :)
Yorum Gönder