Pazartesi, Şubat 19, 2007

Taksi Hikayesi - Dinsizin hakkından imansız gelir

"Bu taksicilerin insanı istediği yere kadar götürmeleri, istemedikleri yerlere gitmemeleri, yer-yön seçmeleri üzerine bir arkadaşımın kurnazlığını anlatayım."


Demiş Meltem Yaşar ve;

Ortaköy`de trafiğin civcivli olduğu bir göbekte taksi çeviriyor bir arkadaşım.

Biniyor. Taksicinin göbekten geri dönüp tekrar Taksim tarafına gitmesi gerekiyor, taksici de göbeğin trafiğini beğenmiyor.

Çoktan taksiye binmiş olan arkadaşımı `Ben o tarafa gitmem.` diyerek indirmek istiyor.

Arkadaşım ifrit olmuş, taksi bulma hayalleri ile oynanmış bir halde ısrar etse de taksici gitmiyor, indiriyor.

Ama o sırada bir trafik polisini gözüne kestiriyor, taksici de uzaklaşamaz zaten trafiğin yavaşlığı üzerinden.

Şikayet edeyim de görsün gününü diye geçiriyor içinden.

Taksiden inip trafik polisine gidiyor.

Dialog şöyle:

Arkadaşım: Memur bey, şu trafikteki 34XXYYY plakalı taksi var ya, ben Taksim`e gitmek istedim, götürmedi, indirdi beni.
Polis: Eeeee?

Poliste tepki yok.

Arkadaşım: Ama ben ona dedim ki benim mutlaka o tarafa gitmem gerek. Ayıp değil mi yaptığı?
Polis: Eeeee?
Arkadaşım: Eeee?
Polis: Ben diyorum Eeeee diye kardeşim. Napıyim şimdi?

O sırada arkadaşımın aklına bir katakulli geliyor. Başlıyor uydurmaya.

Arkadaşım: Taksiciye dedim ki: Seni şu memur beye şikayet ederim, görürsün gününü o zaman. Taksici de bana dedi ki. `Kim oluyormuş o polis ki?? İstersen git cumhurbaşkanına şikayet et.`
Polis: -sinirlenmeye başlıyor, planı tutuyor arkadaşımın- O nasıl laf öyle?
Arkadaşım: Yaa memur bey! Ben de ona dedim ki sen şimdi devletin memurundan korkmuyor musun? Ne biçim konuşuyorsun öyle devletin polis memuru hakkında? Taksici de bana dedi ki: `Başlarım şimdi o polis memuruna? ###@@@%%!!!!!???`
Polis: Bana mı dedi?
Arkadaşım: Evet ya, size dedi!
Polis: -delirmiş- Hangi taksici küfretti lan bana?
Arkadaşım: İşte şu göbeği dönmek üzere olan 34XXYYY!
Polis: Ben şimdi biliyorum yapacağımı o ???##$$$'na!!! ###@@@%%!!!!!???
Polis memuru en son ağzındaki düdüğü öttüre öttüre, eli belinde, gözlerinden alev çıkarak taksiciye doğru hışımla giderken görülmüş…
Arkadaşım kurduğu kumpasın keyfiyle çaktırmadan Taksim`e doğru yürümeye başlamış bile.

Kıssadan hisse: Dinsizin hakkından imansız gelmiş! :)
Meltem Yaşar

4 yorum:

Mine Yaman dedi ki...

HAhahaha :)))
İyi yapmış, süpeeer...
Çok doğru yapmış bence, harika :)

otobüste dedi ki...

Bu post'a ilk yorum yapan kişi olarak bir adet soru kazandınız Mine'aanım.

Yukarıdaki hikayedeki taksici mi dinsizdir, yolcu mu imansızdır? Yolcu dinsiz ise, taksici ne olmaktadır? Yoksa hepsi dinsizdir de polis mi imansız kategorisinde bu hikayeye dahil olmaktadır? Öyle değilse polis memurunun bu öyküdeki rolü nedir. 500 kelimelik kompozisyon yazınız! :P

Mine Yaman dedi ki...

İstediğim sorudan başlayabilir miyimmmm?

Bence taksici dinsiz, yolcu imansız, polis memuru da ... hmmmm..
ay ne zormuş.. Şİmdi taksici dinsiz o tamam :))
Yolcu ilk başta imansız ama sonra aradan çıkıyo aslında.. Hımm şöle imansızlık bayrak, yolcu sonradan bayrağını polis memuruna devrediyo, böylece elimizde iki imansız bir dinsiz oluyo :P

Di mi? :)))

Ned Dorsey dedi ki...

:))

Ama sınav geçersiz sayılır çünküüüü yanınızdakinden silgi alırken gördüm sizi. Bu sınavlarda göz yumulmayacak bir husustur:P

İki ördek, caddeden karşıya geçmek için ne yapar gibi bir soru oldu tabii bizimki de:) O yüzden benim de öğretmenlik lisansım elimden alındı.
Mine sınıfta kaldı, ben okuldan atıldım. Napacağız şimdi:))