Cumartesi, Ocak 27, 2007

H.Ş.B.S.A : Her Şeye Burnunu Sokan Adam

Üsküdar'dan 2 numaralı otobüse atladık. Amacımız Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsünde inmek ve Kenan Doğulu konserinde deliler gibi eğlenmek... Otobüs bizim gibi öğrencilerle tıka basa dolu! Üniversite durağına gelmeden kız arkadaşla aramızda konuşuyoruz. Ancak herkes bizi dinleyebiliyor. Orta kapının önündeyiz. Öyle bir ortam hayal edin...

- Sen üniversite durağını biliyor musun?

dediğim anda yardım etme coşkusuyla yanıp tutuşan hemen karşımdaki adam sazıyor muhabbete:

- Üç durak var daha, gelince ben söylerim size.

Ardından kız arkadaş 'Ben biliyordum zaten!' dedi. Neyse biz konuşmamıza devam ediyoruz. Konserden sonra amcam beni alacak filan diye bahsediyor.

- Nerden?

- Kerem pastanesinde beklicem.

dediği anda adam ikinci kez daldı, yardım edecek ya!

- Kuyubaşı durağında ineceksin, bir durak sonra.

Yuh be adam! Nasıl adammışsın sen, anlayamadım ki! Türünün son örneği...
Kız arkadaş gıcık oldu tabii, ben gülmemek için zor tutuyorum kendimi. Otobüsten inince ağız dolusu güldüm. :) Sonra da bloga yazmak için telefone not aldım. İki ay sonra hikayemi okudunuz sonunda...

5 yorum:

Ned Dorsey dedi ki...

Notu telefona almak benim de sevdiğim bir yöntemdir:) İşe yarıyor ama di mi?

Amcalar otobüs konusunda uzman olduklarını göstermek için öyle yapıyorlar, içgüdüsel olarak herhalde. Eh, o arada da sohbete kulak vermiş oluyorlar.
İnternettek forum mantığı gibi. Hani forumda senin bildiğin bir konuda birisi yardım istediği zaman üşenmeyip onu cevaplıyorsun ya. Onun gibi bişi. :)

O amcalardan bi 40 yıl sonra falan hiç kalmayacak galiba. Bence değerlerini bilmeliyiz. 40 sene sonra, hiç tanımadığı bir hattın otobüsüne binen bir gence bağıra bağıra sorsa bile cevap veren olmayacak (bireysellik alıp başını gitmiş olacağı için).
"açsın iphone'unu google map'ten baksın, öğrensin" diye geçirecekler içlerinden :)

Sci-fi

Mine Yaman dedi ki...

:))))

bende geçen gün metroda m.köyden osmanbeye gitmek isteyen teyzeye hem metronun tarihçesini anlattım, hem de ineceği durağa kadar eşlik edip zorla indirdim :P

Deniz Ural dedi ki...

Senin işine yine bir kişi burnunu sokmuş Burak. Bazen böyle 3-5 tane amca teyze birden karışır. Ne hikmetse tarifleri birbirini tutmaz ve seni unutup orada Kuyubaşı Durağı başlıklı derin bir tartışmaya girerler. Koşarak uzaklaşmak gerek.

(Tabi Mine gibi tarihçe falan anlatılırsa ilginç bir şeyler çıkabilir, sabretmeli :)

Unknown dedi ki...

Deniz,
Çok tanıdık bir sahne bu gerçekten. Başka başka yerlerde başka başka insanların dahil olduğu böyle çok vaka geçti başımdan. Olaya dahil olan tüm insanların ortak noktası "yardımsever" ve "meraklı" olmalarıydı. Derdini duyunca çözmeden bırakmazlar. Çözümü bilmeseler de, deneyip yanılarak öğrenirler, hatta öğretirler :))

buraKargın dedi ki...

Haklısınız aslında, ilerde mumla arayabiliriz böyle insanları. Otobusün kalabalıklığı, özel sohbetimize katılım(!) biraz da konser stresi o an sinirlendirmişti beni. İnince ikimiz de güldük zaten. Mizahla haşır neşir olduğum zamanlar otobüste bu gibi şeyleri ben yapardım malzeme çıksın diye. Memleketimizden yurdum insanı manzaraları adı altındda çok deneyim geçmişti başımızdan... Açıkçası şimdi o günleri arıyorum.