Lise 3teyken öys sınavına calışmak ve kendimizi bir yarış atı gibi hissetmekten (bunu o kadar çok hissediyor musum ki o sene kazanamayacağımı bildiğim bir okulu yazıp tek tercihle girmiştim sınava :P ) biraz olsun kopabilmek için arkadaşlarla (4 arkadas) gunubirliine uludağa gitmeye karar verdik. Bizim evde kalıyoruz sabah erkenden 5 mi 6 mı neydi otogara gidip otobuse binip bursaya varıyoruz biraz kahvaltı sonra dağa çıkış aksama kadar eğlence sonra gece istanbula geri donuş şeklinde planlanmıştı yolculuğumuz. Sabah kalktık istanbuldan bindik otobuse ve 4-5 saatte bursaya geldik bursaya ben sık sık gittiğim için biliyorum otogar bayaa şehir merkezi sayılabilecek yerde ama otobus soforu otogara uzak sayılabilecek bir yerde durdu ve herkes inmeye basladı allah allah nooluo falan durumlarda biraz da yaf burası neki falan gibi birbirimize bakıyoruz. Meğersem otogarı bosaltıp yıkacaklarmışmış yenisi mi yapılmış da oraya geçmesi mi istenmiş firmaların işte bu yüzden bütün firmalar protesto ediyormuş otogara girmiyorlar bursadan da yolcu taşımıyorlarmıs bir günlüğüne. Şansa bakar mısınız? sen kalk gel istanbuldan ve belki aylar yıllar boyunca yaşanmış tek protestoya denk gel. dağa çıktık eğlendik falan aksam oldu yorulmusuz üsümüsüz bi yemek yedik ve dedik biraz dinlenelim öyle gidelim en iyi dinlenme mekanı da neresi olur ucuza tabi ki sinema. fazla da bilmiyoruz ama merkezi bi caddedeyiz buralarda sinema olmalı mantığındayız ama bulamadık yoldan bi amcayı durdurduk ve sinemayı sorduk adam bize şöyle bir baktı ve tarif etti. Adamın tarifine göre gittik ve kocaman afiş : 2 film birden devamlı matine. Herifin sinema denince aklına baska bi film seyredileceği gelmedi demekki. Hala hatırlarım gerçekten adam gibi sinemasını bulunca cliffhanger oynuodu ve kocaman yazmışlardı : istanbulla aynı anda vizyonda.
En sonunda biraz kendimize geldikten sonra otogara gittik ve eziyet orda basladı giden otobus yok otogarın dısından bi kaç tane otobus minibus bozması birseyler gidior ama sıkıs tepis. değil istanbula gitmeyi bir diğer semte gidilmez onlarla. vakit giderek geç oluyor bursadan çıkamazsak orda kalmamız gerekecek 17 yaşında 4 velet kalacak yerimiz yok ve cebimizde otele yetebilecek paramız yok. en sonnuda zorla kendimizi yalovaya giden bir minibüsümsü birşeye atmıstık. yalovadan sonra istanbula nasıl gittiğimizi anımsamıyorum ama demekki sonrasında acı cekmemisiz.
Perşembe, Ocak 11, 2007
Bursa Otogar
Etiketler :
Bursa,
otogar,
Şehirler arası otobüs,
şehirlerarası yolculuk,
Vatansız Kral
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
hemen bir mide insanı olarak ekliim commentimi
bursa da iskenderden önce gidilmesi gereken yer bence çiçek ızgaradır :) iskender heryerde yenebilir ama çiçek ızgaranın o etleri mm iskender için bu arada istanbulda teşvikiye de hacıbey sizi bursaya gitmekten kurtarabilir. ya benim diet yapmam lazım ya :(
'Afacan Beşler Tatilde' diye bir kitap vardı, ilkokuldayken okumuştum. Beş tane çocuk normal bir şekilde çıkıp tatile gidecekler. Ama yok, onların normali bizimkinden değil. Maceraların biri bitmeden biri başlıyor.
Onu hatırladım birden nedense. :)
(Bu arada otobüsümüz gitgide kalabalıklaşıyor ne güzel. Yeni yolcularımıza öncelikle hoşgeldiniz diyor, hepsini birden piste davet ediyoruz.)
Nedense bütün boykot, protesto, lokavt ve grevler halka fatura ediliyor. :(
Nedense buna takıldım.
Ben de, -bu vesile ile :)- yeni arkadaşlara hoş geldiniz, diyorum :)
deniz ural, bir de aynı kalemden gizli yediler vardı hatırlar mısınız?
bizim zamanımızda, ....
:)
2 deniz & sahika : korkusuz üçler de vardı
enid blyton en sevdiim yazardı :) simdi harry potter la onnarı kıyaslıyorum da valla enid daha bi keifli yazardı
Enid abla/abi (çocukken insan yazarın cinsiyetine önem vermiyor-hala bilmiyorum cinsiyetini, bakmamışım) güzel yazardı veya güzel çevirirlerdi diyelim veya "bizim hiç okuma zevkimiz yoktu" da olabilir:))
Çiçek Izgara elbette güzeldir. Hatta ve hatta Nişantaşı'nda aynı isimle açılmış bir yer var. Oranın şubesi sanarak girdim ama pek benzetemedim etin lezzetini. Acaba feyk midir?
Yorum Gönder