Geçen hafta bindim otobüse. Halk otobüsü idi. Ben de bir "halk" olduğum için ona binmedim zira İ.E.T.T. gelemedi.
Otobüs tenha idi. Ortalarda bir yere oturdum. Orta kapıya yakın olsun diye. O sırada, şöför tarafını inceleme imkanım oldu. Yeni gördüm o tabelayı. Daha önce var mıydı, bilmiyorum. Enteresan geldi bana. Açtım telefonda mesajlar bölümünü ve not ettim:
"Oturan 36 , ayakta 64, toplam 100 kişi" yazıyordu.
Geçtiğimiz yıllarda edindiğim tecrübelerden, iş dönüşü saatlerinde 200 kişiye kadar doluyordu o otobüsler. Düşünün ki, ufacık bir salon. 200 kişiyi dizmişsiniz içeriye. Kış günü. "Dip dibe" bile denmez ona, "pantolon pantolona". Yani, Allah korusun kaza falan yapsa otobüs, yaralansak, kan akıntısı olabilmesi için bir boşluk yok yani otobüsün içinde! Kan akmıyor, üzerine yapışıyor. Üstünde pıhtılaşıyor yani!
Ayakta 65 kişiyi saymak kaç saniyemi alır diye saymaya başlarken "durağım" geldi. İndim. "İnesim" geldi diye inmedim yani.
Ha bu arada, hayır otobüsün plakasını almak aklıma gelmedi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder