Bir gün Mecidiyeköy'den Taksim'e gitmek üzere metroya bindim. Adamın teki kapının önünde durmuş, merdivenlerden inenlere telaşla, el kol hareketleri eşliğinde bağırıyor:
- Koooş, kooooşşşş, hadi çabuuk çabuuukkk! Metro kalkıyor! Koşsanıza!
O sırada kızın teki metroya doğru yürürken, cep telefonunun çaldığını farkediyor ve olan oluyor. Adam:
- Hadisene be kızım, koş! Yetişemeyeceksin, bırak şimdi telefonu!
Kız şaşkın şaşkın adama bakıyor ve telefonunu açıyor. O sırada kapılar kapanıyor. Adamdaki tepki:
- Salak!
Ama adam nasıl sinirli, burnundan soluyor ve Osmanbey durağına kadar söyleniyor:
- Salak! Ne vardı sanki telefona bakmasaydı! Koşuverse yetişecekti. Kırıta kırıta yürüyo! Allaallaa yaa!!! Bıdıbıdıbıdıbıdı...
Herkes şaşkınlıkla adamı inceliyor. Gülüşenler, aralarında fısıldaşanlar, korkanlar... Adam hiçbirimize aldırmadan konuşmaya devam ediyor. Derken Osmanbey durağına geliyoruz. Rahatlıyor ve görevine kaldığı yerden orada devam ediyor. Bu defa sonuçtan memnun kalmış olsa gerek, Taksim'e doğru sessizce yola çıkıyoruz.
Her toplu taşıma aracına lazım canım böyle örnek vatandaşlar... :))
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Meczup dedikleri cinsten mi bu adam acaba? :)
İnsanların metroyu sevmesinin sebebi olarak; muavin, şöför gibi "konuşan" varlıkların metroda olmamasından dolayıdır diye bi fikrim var. Ama ne kadar doğru bilemeyeceğim.
Açıkçası ben o yüzden seviyorum.
Aynı güzergahtayız. Eğer bangır bangır müziği ile bir kız oturur ise yanına, üstelik düzenli kesilmiş tırnaklarına rağmen, şekilsiz sol serçe tırnağına gözün kayarsa sormadan geçme; adın debra mı hemşerim?
-Benzeeettim demek ki, hikayelerinden birine sahip olursun.
Yorum Gönder