Cumartesi, Nisan 08, 2006

Çizmesem, Çatlardım Anlatırken



Yıl, hiç unutmam, 1999. Yani saçlarımı kestirmişim artık. Bir gün evden çıktım. Aşağıdaki caddeye indim. Cuma günüydü hatta, çok iyi hatırlıyorum. Sabah saat dokuz gibi.
Minibüs beklediğim yerin tam arkasında bir kadın kuaförü vardı. İçerden bir kız (yaşı benim civarımda falandı) çıktı ve benim yanımda minibüsü beklemeye başladı.
Ben cool adam havasında, sigaramı içiyordum. Kızın duruşu bir garip geldi bana, o yüzden arada bunu inceliyordum.
Hava sıcak olduğu için, yazlık bir ayakkabı giymişti ve devamlı ayakkabısına bakıp duruyordu. Ve devamlı gülüyor, gülümsüyordu. "Bir Tinto Brass kızı" gibiydi yani. Ben de "niye bakıyor ki, niye gülüp duruyor ki kendi kendine" diye bakıyordum kaçamak bakışlarla.
Neyse dolmuş geldi. Şimdi lütfen yandaki şekle bakın:

Ayakta yolcu almıyordu dolmuşlar (başka bi şehir bu). Üstüne üstlük, dolmuşta da sadece iki tane boş yer var. Birine o oturacak, diğerine ben. Mavi ile işaretlenmiş yere ben oturdum, o da gelip kırmızı ile işaretlenmiş cam kenarına oturdu. O en arka sırada oturanlar, önleri açık olduğu için, genellikle ayağa kalkar ve gidip kendi ücretlerini ödeyip yerine geçer. Kalkıp öne doğru gittim, kendi ücretimi ödedim ve yerime döndüm. Ben oturduğum zaman, bu ayağa kalktı. "Para vermeye gidecek herhalde" dedim içimden. Orasını burasını kurcalarken (çantası, yan cebi, arka cebi, cüzdan cebi, paçası..) minibüs bir dönüş yaptı ve bizimki dengesini kaybedip hoppaa diye kucağıma düştü. "Afedersiniz" dedi gülerek. Cool adam pozumla "önemli değil" dedim. Sonra, çıkardı parayı ve ne yaptı biliyor musunuz? Bana dönerek "Burdan bir kişi uzatır mısınız?" dedi!!!

Resme bir daha bakıp, durumu hayal edin.

Ne yaptığımı hatırlamıyorum. Ya aşağıdaki post'ta olduğu gibi bön bön suratına bakmışımdır ya da gidip verip gelmişimdir. Ama aynı durakta indiğimizi hatırlıyorum. Kaçmıştım, peşime takılır diye. Sanırım takılmadı. Ama arkamdan "salak" demiştir herhalde. Varsın desin.

Hiç yorum yok: