Kar yağdığı geçtiğimiz haftalarda Mecidiyeköy'den bir taksiye bindim. Klimadan dolayı içerisi yanıyordu, dışarıda yediğim soğuktan sonra iyi gelmişti. Taksici, bıyıklı, hem cüsse hem de karakter olarak ağır bir abi :) Tabi bindiğimde hemen klasik bir diyaloğa girdim taksici ile, işte maksat muhabbet olsun bizimki.
Ben : Beşiktaş iskele.
T: Hemen yeğeenim.
Ben : Uuuvvv hava çok soğuk valla.
T: Öyle.!
Ben : Nasıl iş oluyor mu karda kışta?
T: Eh işte.. Hava soğuk diyorsun?
Ben : Evet! Değil mi? :s
T: Soğuk, peki hava neden soğuk?
Ben : İşte dünyanın güneş çevresindeki dönüşü, yeryüzü ısısı yani mevsimler vs.. (saydım saydım, ben saydıkça o "cık, deel" sözleriyle renk kattı sağolsun)
Ben : Peki hiç biri değil, neden soğuk? (ve beklenmeyen cevap içeriyi iyice soğutur..)
T: Sıcak değil de ondan!
Ben : Hmm, peki hava sıcak olduğunda da soğuk olmadığı için mi?
T: Kavradın sen bu olayı.. Zeki çocuksun..
Nasıl yaaaa, Nasıl? :s
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
İçinde Einstein geçen o garip fıkra geldi aklıma:
"Prof: Sıcak ..... dır.
Einstein: Yanılıyorsunuz profesör. Sıcak soğuğun olmayışıdır."
Psikiyatristler derler ki, insanlar varlığını hissedemedikleri şeyleri yok olarak adlandırırmış. Taksicininki de aynı hesap sanırım. Adam size iki dakikada psikanaliz yapmış Metin Bey, anlamamışsınız :0)
Mark Twain'in sanırım, ünlü bir söz: Aptallara teşekkür etmeliyiz. 'Onlar olmasaydı biz nasıl akıllı olurduk.' Bu da o hesap sıcak olmasaydı, soğuk nasıl olurdu. Karşıtlıklardır bir şeyin varlığını varlık yapan, belki de değildir. Taksici kafamı karıştırdı! :))
Yorum Gönder