Çarşamba, Mayıs 16, 2007

Beyazıtmış. Ne bilim ben

Taksim-Kadıköy arası 110 sefer nolu halk otobüsünde, kitap okumaya en elverişli yerde oturmuş, gecenin 22:30'unda hareket saatini bekliyorum. İnsanlar ağır aksak biniyorlar otobüse. O saatlerde pek kalabalık olmuyor. Her halükarda oturabiliyorum. Birden bir turist geldi ve muavine İngilizce yaklaşık 45 dakikadır Beyazıt otobüsünü beklediğini ve gelip gelmeyeceği ile bilgisi olup olmadığını sordu. Muavin adamı anladı ama Türkçe cevap vererek;

-Nerden bilim ben Beyazıt otobüsünü yaw? Git hareket amirliğine sor. Ben diyom sanki buraya gel diye. Bekle işte sende. Gelir elbet. Töbe töbee, cık cık cık..

Ben gülüyorum ki evlere şenlik. Neyse ki bir Hereos atladı ileriye ve turiste yardım etmeye başladı. Şöförden biraz beklemesini, yabancının sorununu halledip hemen döneceğini, o vakte dek hareket etmemesini rica etti.

5-6 dakika sonra Hereos otobüse döndü. Muavin;

-Gitti mi Beyazıt'a?

Hereos;

-Ya abi burdan fünükiler olayı varmış. Yeni öğrendim. Oraya yönlendirdim işte.

Adam arkalara doğru geçerken muavin söyleniyordu;

-Ben senin ülkene gelsem Türkçe konuşsam kaç kiş yardım eder? Heeçç. Sen neyine güvenip Türkçe bilmeden buralara geliyon anlamıyorum ki? Beyazıtmış. Ne bilim ben...

2 yorum:

Deniz Ural dedi ki...

Heç... Di mi Cevat abi? (Evet)

(Bir Emrah Ablak esprisidir- registered by Emrah Ablak:))

Ned Dorsey dedi ki...

Beyazıt otobüsünü anlamış işte. :)
Fünükiler olayı nedir, Beyazıtla ilgisi var mı onun? Kiler sponsorluğunda mı hizmet veriyor bu Fünükiler ? Yoksa Füniküler mi demek istedi Hero'muz :P

Bu muavini, Amsterdam belediyesi toplu taşıma araçları komisyonu bünyesine transfer etmek isteseler acaba nasıl ulaşabilirler kendisine? Veya kendisi kabul eder mi böyle bir şeyi? Maaş artı prim artı pasaport şeklinde