Pazartesi, Mayıs 01, 2006

Tacizci! (Otobüs Hikayesi)

Aşağıdaki hikaye bana başımdan geçmiş bir olayı hatırlattı.
Paylaşayım...

3 sene önce miydi neydi...
Bir gün Kadıköy'den Mecidiyeköy'e gitmek üzere otobüse bindim.
Mecidiyeköy meydanında ineceğim. Kapıya doğru yürüdüm. Otobüs balık istifi...
Adamın teki de beni takip ediyor, elinde bir dosya var.
Neyse efendim, ben kapının önünde durdum, düğmeye bastım, adam da arkamda...
Bir yerlerime bir şeyler değiyor, ama ben tüm iyi niyetimle bunun adamın elindeki dosya olduğunu düşünmeye çalıştım. Ama bir yandan da rahatsız olduğum için, kendisini hafifçe çaktırmadan ittim. Yanlışlıkla olmuş gibi...
Baktım adam ısrarcı... Ve ben de dokunan şeyin dosya olmadığını anlamışım, daha sert bir hareketle ittim adamı. O da kâr etmedi.
O sırada durağa geldik. Çevik bir hareketle aradan sıyrılıp, adamın önüme geçmesini sağladım.
Ve tam kapı açıldığında kuvvetlice ittim onu...
Merdivenlerden paldır küldür aşağı yuvarlandı.
Arkasından bağırdım, "n'apıyosun sen" diye.
Sonra toparlanıp koşmaya başladı. Ben durur muyum hiç? Ben de arkasından koşuyorum.
Maksadım onu Mecidiyeköy Polis Karakolu'nun önüne kadar kovalamak.
Orada da polise şikayet edeceğim.
Ama ne fayda!
Daha oraya gelmeden kendini caddeye attı adam ve arabaların arasından, ezilme tehlikesine karşın, yolun öbür tarafına geçmeyi başardı ve kısa süre sonra gözden kayboldu.
İnsanlar da sağ olsunlar sap gibi baktılar.
Ben de yolun diğer tarafında kaldım.

Aah ahh!!!
Nasıl içimde kaldı bilemezsiniz...
Onu orada polise teslim etmeyi ne çok istemiştim oysa...

Hiç yorum yok: