Pazartesi, Şubat 04, 2008

Dolmuş Hikayesi - Bakırköy Meydan

Geçen hafta dolmuşa binecektim Taksim'den, Bakırköy'e.
Sahil kuyruğuna girdim -hatta sahilde kuyruk yoktu, kuyruğu ben oluşturmaya başladım- ve beklerken bir kız dikildi yanımda. Niyetinin Bakırköy meydanına gitmek olduğunu belli etti (gideceği yeri duraktaki birkaç kişiye soran kişiye, "gideceği yeri belli eden yolcu" deniyor) fakat hangi sıraya gireceğine bir türlü karar veremedi. Bir süre önümde dikildi ve sonra sahilden gidecek olan dolmuş geldi. Bindik. Ne kadar diye sorduk (her seferinde "ne kadar" diye sorduğumu da fark ettim. Sanki her hafta zam geliyormuş muamelesi yaptığımı da hissettim.) sonra "Bakırköy meydana gider di mi" diye sordu kız. Şoför emmi soruya cevap verdi: "Evet!"

Neyse çıktık yola ama kız rahatsız. En azından semte yabancı olduğunu iyice belli ediyor ve devamlı "Bakırköy meydanı kaçıracağını düşünüyor" olsa gerek ikide bir soruyor: "Bakırköy meydana gidiyor di mi" diye. Şoför cevap vermedi, yolculardan biri "evet gidiyor, son durakta Bakırköy meydan" dedi.

Bakırköy sahile ulaştık ve içeriye girerken kız bir daha sordu: "Bakırköy meydana gelmedik di mi daha" diye. Şoför "hayır gelmedik, ben gelince haber vercem" dedi. Kız teşekkür etti. Ve Yenimahalle'den henüz çıkarken kız "meydana gelince haber verirsiniz di mi" diye sorusunu yineledi. Ben de artık olaya kulak kabartmak yerine, yan gözle izlemeye başladım. Şoför, meydana gelince haber vereceğini söyledi elbette. (şimdiye kadar ineceği durağa geldiğinde söylemeyen şoföre rastlayıp rastlamadığımı düşünmeye başladım ben o sırada)

Neyse Yenimahalle'den de çıktık, Bakırköy'e girdik. Meydana doğru ileriyoruz sokak arasında. Tam meydana dönülen köşeye geldiğimizde kız "Meydana geldiğimizde haber vereceksiniz di mi" diye sordu kiiiii şoför aynadan baktı ifadesiz bir şekilde ve "geldik işte, burası meydan" dedi.

Aynadan kızın yüzünü görebiliyordum. Gülmeye başladı kendi kendine. "Ben de amma abarttım haa" dermiş gibi bir ifade vardı yüzünde.
Ondan önce inip, hızla meydana yürümeye başladım.

3 yorum:

h k dedi ki...

"gideceği yeri belli eden yolcu" eğer bayansa ve hasbelkader organize sanayi gibi bir yere gidiyorsa otobüs ineceği durağa yaklaşınca çevresindeki on erkek birden "apla burda inecen" der ki bu daha eğlencelidir, aklıma geldi, güldüm:)

mahallenin delisi dedi ki...

var var "gideceği yeri belli eden yolcu" olmanıza rağmen söylemeyen dolmuşçular var. hele bu hikayedeki hanım kızımız gibi "aman fevri davranmayayım gelince söylerler zaten" diye düşünür acemi acemi bakınırsanız geldiğiniz yolu geri gitmek üzere bir daha dolmuşa binmek zorunda bile kalabilirsiniz. defalarca yaşanmıştır...

Ned Dorsey dedi ki...

Dolmuşçuların anayasasına eklemek için öneride bulunuyorum o zaman bu maddeyi: )
İneceği yeri söyleyip de, "geldiğimizde bana haber verin" diyen yolcuya ineceği durağı söylemeyen şoför, kuaför olsun, direksiyon olsun, mantıcı olsun, sarma sarıcısı olsun.