Cuma, Ekim 24, 2008

Metrobüs Kültürü


Uzun bir aradan sonra herkese merhaba...

Geçenlerde Ömür'e gitmek için metrobüse binmemiz gerekiyordu. Gayrettepe durağında metrodan indik. Metrobüs durağını bulduk. İnsanlar durağın önünde karınca misali üşüşmüşler, birbirini geçmeye çalışıyordu. O an anladım ki otobüs ve metro kültürü sentezlenmiş. Elimizden geldiğince ayak uydurmaya çalıştık. Neyse ki sonunda yerlerimizi aldık.

Otobüsün arka tarafındaki karşılıklı koltuklara yan yana oturduk. İneceğimiz durağı bilmiyoruz. Öğrenmek için arkadaşımla telefonda konuşuyoruz ama nafile! Tam karşımızda oturan genç bir bayan bizi dinliyor, mimiklerinden anlaşılıyor. Daha fazla dayanamadı. Tam olarak nerde olduğumuzu söyledi, ben de telefondaki arkadaşa ilettim.Yarım saat kadar sonra Carrefour'u görünce ineceğimizi öğrendik. Lafa koyulduk, havadan sudan konuşurken zaman geçti. Tekrar telefonum çaldı, yine bir anlaşmazlık. İneceğimiz durağın neresi olduğunu tespit etmeye çalışıyoruz. Karşıdaki bayan yine dayanamadı. "Ömür durağı mı? Ben biliyorum, size söylerim. Size de kulak misafiri oluyorum ama!" dedikten sonra "kusra bakmayın" diye ekledi. Gülüşmeler eşliğinde teşekkür ettik.

Sonra tüm içtenliğiyle aynen şöyle sordu: "Kaç durak öncesinden haber vereyim?"

Fotoğraf: bobiler

Hiç yorum yok: