Yine bir reklam hikayesi, bu sefer abim anlattı bende size anlatayım dedim,
yer kızılay-batıkent metrosu, kahramanlar anne ve çocuğu.
Anne "Meyve suyunu iç"
Çocuk "Bu Aroma, ben Dimes isterim"
Anne "Ama bi farkı yok ki hem Aroma daha iyi"
Çocuk "Yok ben Dimes isterim"
Anne "Tamam Dimes alıyım o zaman bundan sonra"
Mehmet Okur'un Coca-Cola reklamı taklidi bir "Oh" sesi çıkardığı reklamın bu kadar etkili olacağını düşünmemiştim, demek ki oluyormuş:)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
Okurken kendimi kotu hissettim :(
Bence de Aroma daha iyi...
Ali Bey,
Neden kötü hissettininz anlamadım, altı üstü Dimes işte:)
Anne neden Aroma iyi diyorsa ben de ayni sebepten iyi dedim :)
Yasli bir adam oldugumu hissettim :(
Bu kotu bir durum.
aromadan baskasını arama
amma dikte ediciimis bu sloganda ha
beynimize islemis olmasın
Popomuza doktor tokadı yedikten sonra hepimiz "yaşlıyız" Ali :) Boşver.
Bizim zamanımızda marka olmadığı için marka bağımlısı değildik belki biz (gerçi bizim de çocukluk markalarımız vardı ama.. öncelik sıralarımız farklıydı şimdikilerden.)
Dimes'i isteyen çocuk iki gün sonra reklamda Hido çıktı diye Tamek de ister. Çocuk işte! (Ki ben çocukken Tamek'in şişe meyve sularına bayılırdım. Bak, marka bağımlılığı varmış az da olsa:)
Hüseyin bu arada fark ettim ki, sen otobüslerdeki marka bağımlılıkları üzerine uzmanlaşacaksın Otobüste:)
Yok yok ben bu yaslilik konusuna cok fazla takar oldum galiba :(
Hem otobusler markalar icin iyi bir yer. Bence Huseyin cok iyi ediyor.
Şu Ned Dorsey marka bağımlılığı yaratma konusunda bir şey bilmiyormuş gibi konuşuyor ya, ona yanıyorum :D
Ned, anlatsana reklam yazarı olarak o markanın araştırmalarına bakıp 'hmm, aile içinde bu kategorinin tüketimini tetikleyen çocuklarmış. Dur ben çocukları etkileyebilecek bir reklam yazayım da metroda otobüsta annelerini ikna etsinler' diye düşünüldüğünü. Gizli saklı yok :)
Yorum Gönder