Salı, Nisan 22, 2008

dolmuş mu dolmamış mı?

"dolmuş"; adının sonuna kadar hakkı çıkarılarak kullanıldıgı güzide şehirimiz istanbul'un gözde ulaşım aracı..belki de bir türk icadı..
geçen gün yine dolmuştayım. dolmuşumuz barbaros bulvarından yukarı tırmanıyor, her zamanki gibi ayakta yolcular var..polisin ayakta yolcu görünce ceza kestiğini bilen şöförümüz polisin kenara çek işaretini görünce şaşırmış olacak ki fren yerine gaza basıyor. dolmuş iyice hızlanıyor, hadi bakalım gidiyoruz! ne güzel bugün rutinin dışında bana da macera oluyor diyen bende bir gülümseme. derken polis arabası peşimizde, belkide günlerdir sessiz kalan sireni hevesle çınlıyor. meksika sınırına daha çok olduğunu farkeden şapşik şöförümüz her nasılsa kenara çekiyor. ceza konusunda polisle pazarlık yapan şöförümüz isteyen insin diye dolmuşun kapısını açık bırakıyor.. ama ne oluyor? dışardan başka yurdumun insanları dolmuşa binmeye devam ediyor..pazarlıkta olan şöför sesleniyor: "kardeşim binmeyin, ceza yedim yahu!"; yurdumun insanı cevap veriyor :"ee içerdekiler direk mi onlar binmiş bizim ne suçumuz var!". herkesin haklı olduğu bir ülkede yaşayan ben, yine geç kalıyorum işe ama bugün bahanem hazır. şöför cezasını ödeyip geri geliyor ve inadına polisin gözününün içine bakarak, olan oldu zaten diye dolmuşu iyice doldurup yoluna devam ediyor..

2 yorum:

Ned Dorsey dedi ki...

Peki Lale, tam şoförün gaza bastığı sırada, hissettin mi güzel bişiler çıkacağını? : )

LaLe dedi ki...

evet evet hissettim ama polis hemen yakaladı malesef :)