Ned'in aşağıdaki yazısını okuyunca aklıma geldi, hemen yazıyım dedim.
Sene bilmem kaç, ben gene yaz tatili için Kaş yolcusuyum. Gece 11 suları Ankara'dan başlayan azap dolu yolculuğumuz güneş bir hayli yükseldiği halde devam ediyor.
Şöför bir güzel Fethiye'ye kadar götürdü bizi. Ondan sonra yapması gereken Fethiye'den çıkıp dümdüz Kaş'a doğru basması. (basması dediğime aldanmayın, o yolda basmak mümkün değil, ağır aksak ilerliycez.) Arada bir iki yerde daha durulacak o kadar.
Lakin şöför yolu bilmiyor, diğer şöför de bilmiyor, muavinde. Önce bir iki ters hareket yaptı şöför "ne tarafa dönücem, napıcam aman da viraj varmış" fln. Ben dayanamadım, en öne geçtim.
Şurdan dön, burda dur, keskin bi viraj var şimdi, yavaşa, abi yavaşla, dikkat viraj, burda durucaz, yavaşla, sağa dön, Kalkan'a giricez, sağda terminal, yavaşala...vs vs vs
Salı, Ekim 23, 2007
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder